Ülke olarak referanduma gittik ve yeni Anayasa milletimizin kararı ile H,6 oy oranına karşı Q,4 oy oranı üstünlüğü ile kabul edildi. Yeni anaya ile birlikte aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli de kabul edilmiş oldu. Seçim sonuçları ve yeni hükümet modelimiz Milletimize ve Devletimize hayırlı olsun.
Seçim sonuçları gösteriyor ki referandumda ‘Hayır’ diyen seçmenin de 2019’da tamamen yürürlüğe girecek olan Cumhurbaşkanlığı sisteminde yüksek oranda kazanma ihtimali var. Dolayısıyla referandum sonuçlarının bir kesim tarafından kabul edilmemesinin farklı anlamları olmalı?
CHP kan dökmek mi istiyor?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemi ilgili 2016 yılı mayıs ayında yaptığı açıklamada "Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz" demişti. Şimdi seçim sonuçları neticesinde CHP’nin yapmış olduğu açıklamalar ve girişimler gözlemlendiğinde akıllara şu soru geliyor “CHP kan dökmek mi istiyor?
Referandum sonuçlarından gezi olayları çıkarma gayreti içerisinde olanların amacı tamamen ülkemizin gidişatını engellemektir. Ve bu girişim uluslararası açıklama ve yayınları incelersek görülecektir ki dış kaynaklıdır! Sokağa çıkma çağrısı yapanların amacı referandum sonuçları felan değildir. Onların amacı iç savaş çıkarmaktır! Bu net şekilde görülüyor. Devletimiz ve Milletimiz her türlü ihaneti bertaraf etmeye hazırdır. Bütün herkes şunu bilmelidir ki sokak terörün başlangıcıdır. Herkes çoluğunu çocuğunu ülkemizi bölmek ve iç savaş çıkartmak isteyenlerin emellerine alet olmaktan korusun!
Allah güvenlik güçlerimize yardım etsin. Bu saatten sonra çok hassas çalışmak gerekiyor. Özellikle bu geçiş aşaması zafiyet kabul etmez. Küresel güçler Türkiye Cumhuriyeti Devletinin önünü tıkamak için Allah korusun iç savaş çıkarma gayreti içerisine gireceklerdir. Bu manada referandumda kararı ne olursa olsun bütün vatandaşlarımızın bu tür provakatif olaylara karşı akıllı ve sağduyulu olması gerekir. Egemenlik kayıtsız şartsız Milletin ise Milletimiz kararını vermiştir!
Yüksek Seçim kurulu (YSK) “Mühürsüz oyların geçerli sayılmasına ilişkin kararın gerekçesini açıklayarak seçim sonuçlarını kabul etmeyenlerin itirazlarına son noktayı koymuştur. Açıklanan kararda, “Mühürleme işleminin yapılmaması tek başına seçmenin oyunun geçersiz sayılması için yeterli değildir” denildi. YSK kararı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) seçme ve yönetime katılmaya ilişkin maddesine ve anayasaya dayandırıldı. YSK, sandık kurullarının hata ve ihmali sonucu mühürlenmeyen ancak YSK tarafından gönderildiğine şüphe bulunmayan hallerde kullanılan oyların geçerli sayılacağına hükmetti. Yani vatandaşımızın bir hatası ya da suçu olmaksızın sandık kurulu tarafından yapılan ihmal neticesinde ‘Milletin Kararı’ yok sayılamaz! Bu düşüncede olanlar neden Milletin kararını kabul etmiyor olabilirler? “Biz ne dersek o olur” diyenlerin dönemi artık bitmiştir. Bundan sonra Hükümetlere doğrudan Milletimiz onay verecektir!
Milletin kararını kimse yok sayamaz!
Birileri ‘Milletin Kararını’ yok saymak istiyor! Referandum sonuçlarını kabul etmeyenler aslında milletin karar vermesini hazmedemiyorlar. Milletin kararını hazmedemeyenlerin başında Avrupa Birliği (AB) gelmektedir. Şöyle biraz geçmişe gidecek olursak 15 Temmuz darbe girişiminden sonra sesi çıkmayan hatta neredeyse darbecileri meşrulaştırmaya kalkan AB ne hikmetse referandumun resmi sonuçları açıklanmadan sonuçlar hakkında olumsuz açıklamalar yapmıştır. Şimdi sormak gerekmez mi ey AB darbe gecesi yüzlerce sivil vatandaşımız ve devlet görevlilerimiz şehit olurken neredeydin?
Türkiye’deki seçim sonuçları tıpkı Amerika`da Trump’ın % 48 oyla G oy alan Clinton’a karşı kazandığı seçimler gibi meşrudur! Tıpkı İngiltere'de Brexit % 49 Hayır’a karşı % 51 evet çıkan referandum gibi meşrudur! Türkiye`de evet % 51.4 hayır % 48.6 çıkınca DİKTATÖRLÜK geliyor, Erdoğan’a denetimsiz yetki veriliyor diyorsunuz! Siz kimi kandırıyorsunuz?