Geçtiğimiz günlerde katıldığı televizyon programında kendisine yöneltilen soru üzerine yaptığı açıklama ile gündeme bomba gibi düşen Ali Babacan, adeta çifte siyasi ajan gibi çalıştığını itiraf etti.
Ali babacan'ın açıklamalarını AK Parti tabanından büyük tepki gelirken birçok siyasi çevre tarafından da ahlaki bulunmadığı belirtildi.
Ali Babacan'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhide AK Parti'de milletvekili iken gizli örgütsel faaliyetlerin içerisinde bulunması eski Türkiye tablosundaki Güneş Motel'i skandalına benzetildi.
Tabii ki Ali Babacan'ın Abdullah Gül ve muhalefet partileri ile böyle bir eylem içerisinde olduğunu ilan etmesi, 16 Haziran 2015 tarihinde yazmış olduğum 'AK Parti'yi AK Parti'yle Yıkmak İstiyorlar' başlıklı köşe yazımın da ispatı niteliğini taşıyor.
Bundan 6 yıl önce yazmış olduğum yazıda özetle şunları ifade etmiştim;
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından danışmanı Ahmet Sever'e yazdırdığını düşündüğüm kitapta Abdullah Gül'ün Erdoğan'ı zayıflatarak AK Parti tabanının desteğini alıp Genel Başkan olmak istediğini, gerekli desteği alamaz ise ayrıştırarak yeni bir parti kurarak küresel düzenin yeni partisi olmaya çalıştığını apaçık kaleme almıştım.
Babacan'ın itirafı beni haklı çıkardı!
Halk TV'ye konuk olan Ali Babacan, AK Parti'ye karşı işlediği ihaneti yüzü kızarmadan anlattı. 2018 seçimlerinde hâlâ AK Parti üyesi olan Babacan, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı adayı olması için desteklediğini, bunun gerçekleşmesi için çaba sarfettiğini hatta bu işin tam göbeğinde olduğunu itiraf etti.
2015 yılında yazdığım yazıdan dolayı beni çok eleştirenler de oldu. Nasıl 'AK Parti'yi AK Parti'yle Yıkacaklar' olur mu öyle şey diyenlerden beni suçlayanlardan kesinlikle özür felan da beklemiyorum.
Ayrıca şu konuya da açıklık getirmek gerekiyor. Bazıları, Ali Babacan'ın AK Parti'den ayrılarak bir parti kurmasını Erdoğan'ın AK Parti'yi kurmasına benzetmesi kadar saçma bir durum yok!
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan'ın partisi -Refah Partisi- 28 Şubat sürecinde kapatılmıştı ve kendisi de okuduğu şiir yüzünden siyasi yasaklı idi. Refah Partisi'nden sonra Fazilet Partisi kuruldu. Fazilet Partisi de yine Anayasa mahkemesi tarafından 22 Haziran 2001'de kapatıldı. Devamı niteliğindeki Saadet Partisi 20 Temmuz 2001'de kuruldu. Yaklaşık 1 ay sonra Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 14 Ağustos 2001'de de AK Parti kuruldu.
Anlaşılacağı üzere Recep Tayyip Erdoğan Fazilet Partisi kapatıldıktan sonra yeni bir yol çizdi ve Saadet Partisine hiç katılmadı.
Bu durum hiçbir şekilde Ali Babacan'ın AK Milletvekili iken gizli organizasyonlar ile adeta kendini siyasi bir ajan gibi kamufle ederek Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına imza atıp Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olması için çalışmasına benzemiyor. Birinde ihanet var, diğerinde yeni bir yol...