KTÜ’DE BEN DE VARIM KİTABINA ATFEN
Araştırmacı Yazar Rahman Ayhan kardeşimin son eseri olan “KTÜ’DE BEN DE VARIM” (isim) başlıklı kitabını zevk ve heyecanla okudum, tüm kitap severlere, özellikle Trabzon’lu olan, Trabzon’lu olmayıp ama yolu bir şekilde KTÜ’den geçen herkese şiddetle okumalarını tavsiye ederim.
Kitabın tamamına yakınında, muhakkak bilgi ve birikiminize bir şeyler katacağınızdan hiç şüpheniz olmasın, hem öğrenip, hem eğlenerek, zaman zaman duygusal anlar yaşayabileceğiniz gibi, katıla katıla güleceğiniz anlarda olacağına sizi temin edebilirim.
Kitabın anlatımı ve övgüler içeren giriş bölümündeki yazılar, yazar adına oldukça gurur duyulacak ifadeler içermektedir, bu güzel düşünce ve ifadelerini ortaya koyan ünlü ünsüz şahsiyetler, kaleme aldıkları yazılarla, Rahman Ayhan kardeşimin onur ve gurur kaynağı olmuştur diye düşünüyorum, aynı düşünceleri benim adıma biri yada o isimler yapmış olsa ben gurur duyardım, açık ve net yani.
Bu kitapta Başta KTÜ de Rektörlük yapmış 13 önemli şahsiyeti daha yakından tanımış olup, hangisinin KTÜ ve Trabzon’a daha faydalı yada faydasız olduğunu öğrenmiş olduk, tabi her yiğidin yoğurt yiyişi farklı olabileceği için bu şahsiyetlere Saygı duymakla beraber, yazarın yazılarınızda verdiği bilgi ve yaptığı eleştirileri asl olarak kabul ederek, ayrıca yazarın şahsınıza ve kaleminede çok güvendiğimi belirterek, kendileri hakkında kesin kanaatlerimiz oluşmuştur.
Netekim paşanın 1981 yılında Trabzon’u ziyaretini dün gibi hatırlıyorum, o dönem okulca bir gurup öğrenci seçilerek ki bende içlerinde idim, ganitada bulunan askeri alanın kapısından yürüyüş halinde, Kenan Evren (paşa) Cumhurbaşkanının önünden yürüyüş tertibinde geçerek kendisini selamlamıştık ve bu selamlamanın amacının ve gerekliliğinin ne olduğunu ozamanda anlamamıştım, 40 yıl geçmiş olmasına rağmen hala anlayabilmiş değilim.
Ayrıca üniversitelerin halen o zamanki darbe anayasasının, gerekleri ve kanunları ile yönetiliyor olmasıda kabul edilebilir bir durum değildir, yazarında dediği gibi, yeni bir anayasa ile bu güzide kurumların özerkliğe kavuşturulmaları gerekmektedir.
Aklın Yolu Bir başlıklı Trabzon’un sorunlarını ve yanlış yönetildiğini konu alan yazının tamamına katılıp, hatta yazarın mütevaziliğinden olacakki, eksik bile yazdığını belirterek, altına imzamı attığımı belirtmeden geçemeyeceğim.
Yazarın yazdığı bütün yazılarında ana tema, iş ehli ve ahlakı, aidiyet, yatırım, eğitim, sağlık, turizm ve şehir planlaması olarak göze çarpmaktadır, bunlar çok güzel ve olması gereken konular olmakla beraber, mutlaka yazarın bir çok eleştirisinin olumlu anlamda alınması gerektiğini düşünüyorum.
Yazarın Liyakat konusuna sürekli vurgu yapması oldukça önem arz etmektedir.
Rahman beyin, bu kitapta Konu aldığı unsurların, olayların, yada anların çok güzel kaleme aldığını, zaman zaman duygu yüklü ifadeleriyle duygulanıp, komik an ve anlatımlarıyla da, oldukça eğlendiğimi belirtmeden geçemem bu nedenle de yazarı ayrıca tebrik etmek istiyorum.
Bu kitapta yazarın (KTÜ’de BEN DE VARIM) tarihe not düştüğünü, ileriki yıllarda bu kitabın, tarih anlamında ilgililere ışık tutacağını şimdiden hissedebiliyorum, ne mutlu Rahman beye ki, böyle bir eseri topluma kazandırdı.
Yazarın 14.05.2019’da yazdığı ve bu kitapta 184. sahifeden koyduğu “ÇARESİZ KALDIM” başlıklı yazısının karşılığı, iki yıl üzerine bu günlerde yerini buldu, KTÜ C kapısı Havaalanı arasına nihayet Asansörlü Üst geçidi yaptılar/yapıyorlar çok şükür.
Bu kitabı okurken bir kez daha anladımki üniversitelerin koşulsuz şartsız bilim yuvaları olmaları gerekirken, bazı profesör, doçent ve doktor ünvanı almış hocaların yetki ve bilgilerini, eğitim öğretim adına olumlu yönde değilde, olumsuz sayılacak yönlerde kullanarak bu üniversiteleri bilim yuvaları olmaktan çıkarmak suretiyle, kinin, nefretin, siyasetin ve çıkar ilişkilerinin yuvaları haline getirmişler.
Bunları okuyup öğrendikçe, “oğlum ben sana Vali olamazsın demedim, Vali olmuşsun ama adam olamamışsın” diye tarihi ders içeren söz aklıma geldi. Nede güzel söylemiş adam, burada da anlaşılan insanlar Prof, Doç, Dr. Oluyorlar ama, eğitici, öğretici hoca olmak yerine, birilerinin maşası, militanı yada kin nefret dolu zor ve sevimsiz, aynı zamanda huzur bozucu birer müptezel oluyorlar. Bir çoğunu tenzih ediyorum.
Her kurumda olduğu gibi, belliki KTÜ’de de, çay ocakları, sabahları işe başlamadan evvel sohbet ve muhabbetlerin en mükemmel olduğu alanlar olarak ortaya çıkmaktadır, aslında bu ortamlar, Bilgi ve haber alma adına güzel ortamlardır, gerçi şimdi akıllı telefonlar çıktıda (bana göre beni arayanın beni neden aradığını bana bildirmeyen telefon, hala akıllı telefon değildir) hayatımızdaki birçok konu, olay ve durumu artık oradan öğreniyoruz.
Kitaptaki bir yazıda, Hafız ağabeyin hikayesi güzeldi, vay .mına koduğumun çocuğu hortladı, kelimesi beni gülme krizine soktu, bu gibi milyonda bir yaşanabilir durumlarda, can havli ile kişi ne dese mübahtır diyesi geliyor insanın.
Haa unutmadan birde yazar Rahma Ayhan kardeşimi KTÜ rektörü olarak görmek isterim, ancak adaylar arasında yüzlerce oylar alıp, 1. 2. 3. 4. sıradakileri görmezden gelerek es geçip, sadece kendi oyunu alıp, yani bir oyla sonuncu olan adayı rektör olarak atayan, sayın Cumhurbaşkanımız olduğu sürece bu durum yazar arkadaşımız adına sanki çok zor görünüyor ne ne dersiniz?
Bu Kitapta olumsuz anlamda eleştirebileceğim tek bir unsur var, onun haricinde olumsuz eleştiri alacak bir unsur olduğunu kendi adıma düşünmüyorum, benim eleştireceğim tek husus, yazıların önünde, arkasında ve aralarında kullanılan fotoğrafların bir çoğunun, o yazı ile alakalı olmadığını gördüm, alakalı olanlar şık olmuş, konuyu görselleştirmiş ancak, yazıyla alakalı olmayan fotoğraflar, şık olmamakla birlikte kafa karışıklıklarına sebebiyet veriyor diye düşünüyorum.
Kitabın tamamına yakını çok güzel konular ve akıcı anlatımlarla, ayrıca yazarın rüyalarıyla süslediği iç sesinin dışa vurumu ile ve bilgilendirme adına tarih, sosyal yaşam, aidiyet ve insan ilişkileri bakımımdan oldukça faydalı ve güzel bir eser olduğunu belirtmeliyim.
Bu eserin, yüzlerce yıl tarihe ışık tutabilecek bir eser olacağından hiç şüphem olmamakla birlikte, yazar kardeşim Rahman Ayhan’ın bu hizmetinizden dolayı yüz yıllarca unutulmaması dileği ile, kendisini tebrik ve taktir ediyor, yeni eserlerini beklediğimi bilmesini istiyorum. Saygılarımla...
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)