TRABZON ve TRABZONSPOR DÜŞMANLIĞI
Trabzon’lu Şenol Güneş’in Milli takım teknik direktörlük görevinden ayrılması için her türlü çirkin yakıştırma ve yalan haberleri hiç utanmadan çekinmeden yapan ve bu amaçlarının gerçekleşmesi için kırk türlü manipüle eylemlerle kamuoyunu olumsuz yönlendiren yazılı, görsel ve kendini akil sanan basın mensupları, bu amaçlarını geçtiğimiz günlerde, Şenol hocanın istifa etmesi sonucu gerçekleştirerek, amaçlarına ulaşmıştı.
Bu ayrılığın ardından, Alman hoca Stefan Kuntz göreve getirildi ve bu değişiklikle, yeni hocanın kadro tercihi merak konusu olmuştu, bu merak ülkemiz futbolu adına kritik olan Norveç maçı öncesi giderildi ve belliki yeni Alman hocanın bu kadro seçiminde pekte bir dahli yoktu, çünkü bunu maç önü ve maç sonu yaptığı basın açıklamalarından anlıyoruz.
Şenol hocanın kadroda düşünmediği ne kadar oyuncu varsa ki, (zaten hak etmiyorlardı) bunların hepsi kadroya çağrıldı, kim bunlar Caner Erkin, Serdar Aziz, Sinan Bolat ve Ozan Tufan gibi, üstüne üslük kaleci Sinan hariç, diğerleri ilk 11 olarakta sahaya çıkarıldılar.
Sonuç olarak, evimizde oynadığımız ve ülke futbolu adına çok kritik öneme sahip olan, üstelik rakibimiz ile oynadığımız ve muhakkak kazanılması gereken Norveç maçı maalesef kazanılamadı, neden çünkü, torpilli tercihler Serdar Aziz’de, Ozan Tufan’da Caner Erkin’de rezalet performanslar ortaya koyarak hiç bir katkı veremediler.
Maç içersinde yeni hoca Kuntz, Ozan’ı alarak, Serdar sakatlanarak çıkması sonucu yerlerine yaptığı tercihlerde beklenen katkıyı veremedi, bunun üzerine Berat’ın oyundan alınması bana göre büyük hataydı, çıktığı ana kadar müthiş oynayan Berat oyundan çıkınca, milli yakımın orta sahası iyiden iyiye çökünce ve üzerinede çok kötü performans ortaya koyan Hakan Çalhanoğlu’na kariyerine saygı olarak 90 dakika sahada tutulması eklenince, beklenen sonuç gelmedi ve ülke olarak, dünya kupasına katılma şansının zora girmesine sebep çok üzüldük.
Ancak bu gerçekleri göz ardı ederek, halaa Trabzon ve Trabzonspor düşmanlığı yapan basın mensupları, Alman spikerin en çok beğendiği ve övgüyle bahsettiği Berat’a, Maç içersinde, bazı top hallerinde acemice davrandığınızı gördük diyerek yine kötü amaçları doğrultusunda manipülatif soru sorarak iğrenç niyetlerini ortaya koymuştur.
Buna binaen, Stefan Kuntz’un maç sonu Fenerbahçe'nin kalecisini tercih etseydim belki herkes bundan memnun olacaktı, ama Kalecimiz Uğurcan'ın bu şansı hak ettiğini düşünüyorum, İşin kolayına kaçmadık diye yaptığı açıklama bana çok saçma ve aptalca geldi.
Belliki Alman hocada çok tez Trabzon düşmanlarından etkilenmiş ve doğru ile yanlış arasında git geller yaşamaya başlamış ki, sürekli oynayan birinci kaleci için, yedek oyuncuymuşta ona şans vermiş gibi konuştu, çok ayıp etti.
Maçın ardından, sosyal medya aracılığı ile, milli takım Üzerinde, yapılan yanlış yönlendirmeler sonucu ortaya çıkan tercihlerin başaramamasını süpeküle etmek için, Uğurcan’ın maçta giydiği eldivenlerin renklerini bile tartışılarak Trabzonspor’un renklerine benzetilmesi gibi saçma sapan eleştiriler yapılması, anlatmak istediğim her şeyin fragmanı gibiydi, çok absürt ve saçma işler bu işler ama ülke olarak halaa bu absürt işlerle uğraşıyoruz ve atı alan Üsküdar’ı geçerken biz maalesef yine ve hep, Trabzon ve Trabzonspor düşmanlığının gölgesinde seyrediyoruz.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)
