1 Kasım seçimlerini geride bıraktık. Seçimlerin sonucunda AK Parti yeniden tek başına iktidara geldi. Vatana ve millete hayırlı olsun. Seçimlerin sonucunda AK Parti kazanmış gibi görünse de aslında kazanan milletin ta kendisidir, sine-i millettir!

Milletin egemenliğinin en büyük göstergesi olan seçimlerdir. Millet seçimlerde istediğini alaşağı eder istediğini göklere çıkarır. 6 ay gibi kısa sürede yapmış olduğumuz iki seçim bunun en güzel örneğidir. Günümüze kadar AK Parti iktidarlarını yıkmak için bir sürü komplo ve darbe girişimleri bertaraf edilmiştir. Fakat bütün kötü niyetlerin hukuksuzca yıkmaya çalıştıkları AK Parti İktidarını ‘Millet’ 7 Haziran seçimlerinde ‘Sandıkta’ yıkmıştır. Yine aynı ‘Millet’ 1 Kasım seçimlerinde bir önceki seçim sonuçlarının olumsuz gelişmelere neden olduğunu görerek AK Partiyi yeniden tek başına iktidara taşımıştır. Demek ki ‘Milletin Egemenliği’ tecelli etmiştir ve her şeyden üstündür!

Muhalefet Seçimlerden Ders Almadı!

Seçimlerin ardından gündemin en önemli konularının başında gelen ‘Başkanlık Sistemi’ tartışmaları ise yavaş yavaş alevleniyor. Muhalefet partilerinin başkanlık sistemi ile alakalı vermiş oldukları mesajlara bakacak olursak hiçbirinin seçimlerin sonuçlarından ders almadığını görmekteyiz!

Şimdi diyeceksiniz ki nasıl ders almadılar? 7 Haziran seçimlerinin ardından ortaya koalisyonlu bir tablo çıktı. Fakat siyasi partiler birbirleriyle uzlaşamadı. Herkes kendi tarafına yontmaya başladı. Daha çok nasıl kazanabilirim gayretleri içerisine girerek ‘Milletin Menfaatlerine’ zarar vermeye başladılar. Dolar fırladı, piyasalar bozuldu, projeler askıda kaldı vs. vs… Bu belirsizlikten millet çok fazlasıyla rahatsız oldu. Ve bu çalkantılar 1 Kasım seçimlerine kadar devam etti. 6 ay sonra yeniden sandığa giden seçmen özetle ‘Ben Belirsizlik İstemiyorum’ diyerek AK Partiyi ‘Tek Başına’ iktidara taşıdı.  Yani 2002’den beri ülkemiz tek başına iktidarın nimetlerine ve rahatlığına alıştı. Sandık sonuçları ‘İstikrar’ dedi. Tek başına iktidarın bir üst aşaması da Başkanlık Sistemidir.

Eğer Başkanlık sistemi gelmezse ne olur? Başkanlık sistemi gelmezse normal şartlar altında AK Parti, Başkanlık Sistemi gelene kadar ‘Tek Başına İktidar’ olur.

MHP Yine ‘HAYIR’ Der mi?

Seçimlerin sonucunda AK Parti 317 Milletvekili ile meclise girdi. AK Partinin Yeni Anayasa çıkarılması ve başkanlık sistemine geçilmesi için 330 milletvekilinin desteğine ihtiyacı var.  7 Haziran- 1Kasım tarihleri arasında yaşanan belirsizlik sürecinde AK Partiye destek olmayan MHP’nin böyle bir durumda ‘Hayırcı’ tavrına devam edip etmeyeceği merak konusu. Eğer yine ‘Hayır’ derse seçmenin tavrı ne olur? TBMM’de 330 Milletvekilinin desteği ile Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi ‘Referandum’ ile halkoyuna sunulduğu vakit 1 Kasımda tavrını ve tercihini istikrardan yana ortaya koyan seçmenlerin bu oylamasında da ‘Ebedi İstikrar’ diyeceğini düşünüyorum.

HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, başkanlık sistemine itirazları olmadığını, karşı çıktıklarının 'Türk tipi başkanlık sistemi' olduğunu, Amerikan tipi başkanlık sistemini ise destekleyebileceklerini söyledi. Bu açıklamadan sonra HDP’nin Amerikan Tipi yaklaşımına doğru tavrı değişeceğe benziyor. Bu bağlamda HDP ‘Türk Tipi Başkanlık’ Sistemine karşı çıkarken MHP’nin duruşu değişecek mi? Yoksa MHP de Türkiye Cumhuriyeti Devletine özgü tasarlanacak olan Üniter yapısı güçlü ‘Türk Tipi Başkanlık’ Sistemine karşı çıkacak mı? Hep beraber göreceğiz…