Bir yerde iftira, yalan, sahtekârlık, kaynağı belli olmayan bilgi kirliliği genel olarak ‘Kara Propaganda’ varsa o tezgâhın arkasında küresel matruşkaların içine saklanan FETÖ vardır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin çekirdeğine yerleştirilen bu zararlı kurt çekirdekte büyüyerek paralelleşti ve çürüttüğü beyinler ile küresellerin maşası oldu. Yaptığı bütün darbe girişimleri neticesinde başarısız olan bu yapı oluşmaya başladığı günden beri kendisine karşı; akıllı, dinamik, kararlı ve bilgili olarak kim mücadele ediyorsa onu karşı cephesine koydu. Onları saha dışına atmak için bütün kirli operasyonlarını sinsi bir şekilde renk vermeden piyasaya sürerek hedefini yıpratmaya çalıştı.
17-25 Aralık darbe girişimlerinin başarısız olmasından sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan anlaşılamamaktan yakınarak AK Partililerin nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kaldığının farkında olmadığını belirtmişti. Tabi, O zamandan bu zaman çok şey değişti. Cumhurbaşkanımızı anlayan isimler zamanla ön plana çıkarak ‘Nasıl bir tehlike olduğunun’ farkında olarak FETÖ terör örgütüne karşı amansız mücadele veren Süleyman Soylu gibi bir ismin İçişleri Bakanı olduğu döneme geldik.
Evet, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı etkisizleştirmek ve sahanın dışına çıkarmak için birçok yol denediler ve denemeye devam ediyorlar. Darbe girişimleriyle, iftiralarla, hakaretlerle yalanlarla başarılı olamayanlar şimdi Cumhurbaşkanımızı yalnızlaştırarak etkisizleştirmeye çalışıyorlar. İşte bu noktada neden İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’ya sistematik şekilde saldırıların arttığının da cevabını bulmuş oluyoruz.
İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu Cumhurbaşkanımıza karşı yönelen bütün saldırıları tıpkı bir dalga kıran gibi etkisizleştiriyor. Cumhurbaşkanımızın karşı karşıya kaldığı sözlü ve iftiralı bütün saldırıların amacı onu ulusal ve uluslar arası camiaya ‘Tek Adam’ ve ‘Diktatör’ gibi göstermek ve seçimle, darbeyle başaramadıklarını uluslar arası güçlerin desteğiyle gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Süleyman Soylu ve benzer isimler de bu dalgayı kırarak bu oyunu bozuyor. Haliyle küresel güçler ve içinde barındırdığı FETÖ dahil bütün matruşkalar bundan rahatsız oluyor. İşte İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’ya yönelik saldırıların kaynağı budur!
Eğer oyunu bozmak istiyorsak ilk önce oyunu anlamalı ve çözmeliyiz. Kaçak FETÖ’cü Tuncay Opçin’in 10 Aralık 2017’de twetterda “ Süleyman Soylu. Daha doğrusu Cevdet Saral. Bugün İçişleri Bakanı kim diye soran olursa, vereceğiniz cevap budur.” paylaşımı sonrasında İçişleri Bakanımıza yönelik CHP’nin de dahil olduğu sistemli saldırılar başlıyor. Kara propaganda devreye girip arşivlenerek bekletilen kayıtlar bir anda ortaya çıkıyor. Tıpkı 1999 yılında Cevdet Saral’ın yazmış olduğu ve henüz tamamlanmayan Fetullah Gülen raporu sonrasında yaşadıklarına benzer şekilde bir yıpratma ve sahanın dışına atma operasyonu devreye giriyor. Görünen o ki İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu FETÖ’nün gözünde ‘Cevdet Saral’ olmuştur! Bunun ne anlama geldiğini bilenler iyi bilir?
