Davutoğlu kendi kimliği ile bağımsız siyaset yapmaya kalkıştığı şu aşamada verdiği ilk sınavla boş bir teneke olduğu, Türkiye'ye bir şey veremeyeceğini ortaya koydu.
"Bugün halkın önünde konuşma vaktidir." diyor ve hem de partidede kalmaya da devam ediyor. Partide kalarak bir muhalefet lideri gibi hareket etmek ahlaksızlıktır.
Erdoğan'ın yönetimini de, ailesini de , liderliğini de yerden yere vuruyor. Ama hala orda da kalmaya devam ediyor...
"Ama eğer tabanda bir kayma varsa işte tehlikeli olan odur. Yüzde 15'lik kitle bir başka yere doğru gitmişse kimse bunu engelleyemez" diyor Davutoğlu
Davutoğlu azıcık siyaset biliyorsa bunun böyle olmadığını bilmesi lazım. Bizim ülkemizde partilere göre kemikleşmiş oyların dışında, bazı sebeplerden dolayı kolayca parti değiştirebilen oy oranları en az 15- 20 dır. Bunun örneğini 2015 , 7 haziran ve 1 Kasım seçim örneğinde gördük. 7 Haziran'da Ak Parti % 40 oy almışken 5 ay sonra tekrarlanan aynı seçimlerden %50 oy aldı.
Siyasetçi isen ve art niyetin yoksa bu kadar basit analizi yapabilmelisin!
Hele bir de İstatistikleri sahtekarca kullanıp nasıl manüplasyon yaptığına bakın:
"1 Kasım 2015) İstanbul’da % 48.7 oy aldık. Son tekrar edilen seçimde Cumhur İttifakı olarak % 44.9 alındı. Ve 1 Kasım’da MHP oylarının % 8.9 olduğu düşünülürse, takriben % 8 ile % 10 arasında MHP oyunun olduğu düşünülürse.. Cumhur ittifakında, AK Parti’nin oyları takriben % 34 ile 36 bandına gerilemiş görünüyor.” diyor
* 1 Kasım 2015 bir genel seçimdi. 23 haziran ne genel ne de mahalli seçimdi. Mahalli seçimde itiraz üzere bir ilde tekrarlanan ve spekülasyonu ve tuzakları bol bir seçimdi. Bu bir .
* Bu iki seçim kıyas yapılmaz. Şayet bu seçimleri kıyas yapacaksan bari ; 7 haziran- 1 Kasım ve 31 Mart ile 23 haziran verilerini birlikte değerlendir ki namuslu ve isabetli bir analiz olsun.
Yani, 2015 genel seçimlerinde Ak Parti, 7 haziran ve 1 kasımda tekrarlanan iki seçim arası %10 fark yarattı.
2019, 31 Mart ve 23 haziran İstanbul mükerrer seçimlerinde Ak Parti % 9 civarında oy kaybı oldu..
Dolayısıyla gidip de asla geri gelmeyecek bir seçmen yok ortada. Bu gün böyle yarın tekrar bir havasını yakalarsın geri döner...Bu iki..
* İstatistiki verilerde sahtekarlık yapıyor Davutoğlu. Niye mi?
O da bilir ki, milletvekili seçimleri ile mahalli idareler seçimi aynı değiller. Yani seçmenin bu seçimlerde tavrı ve iradesi aynı olmaz.
Onun için Davutoğlu, 2015 milletvekili seçim verileri ile 23 haziran sadece İstanbul'un tekrarlanan yine sadece büyükşehir belediye başkanlık seçim verilerini kıyaslaması ya sahtekarlık düzeyinde kasıt veya büyük bir cahilliktir.
Zira 2015 milletvekili seçiminden bir yıl önce yani 2014 yılında mahalli seçimler yapıldı. Onun verileri ile mukayese yapılabilir ve belki de anlamlı olabilirdi. Hani bence o da isabetli olmaz ama , iki mahalli seçimin mukayesesi olduğundan kimse de bir şey diyemez. Bu üç...
* İstediği seçimden istediği rakamları aldı , topladı çıkardı , bir %15 rakamı çıkardı ve Erdoğan'ı halk nezdinde artık geri dönülemez bir hezimetin koridoruna soktu .
Ne diyor bay prof.; "1 Kasım 2015 'te Ak Parti %48.7 oy almış. 2019 İstanbul'un tekrarlanan seçimlerinde Cumhur ittifakı %44,9 oy almış. Bunun 10 puanı MHP 'nin, onu da 45'den düşersen 35 eder. Demekki Erdoğan'ın oyu %35'tir. Bu böyle olmuşsa artık halk Ak Parti ve Erdoğan'ı gözden çıkardı demektir..." diyor.
Halbuki MHP 2014 mahalli seçimlerinde bölünmediği halde bile İstanbul belediye seçimlerinde %4 oy almıştı. İstanbul için bir mukayese yapacaksan adam gibi, %45'ten 4 puan düşersin ve dersin ki; "Ak Parti %41'e geriledi .."
Bu da olmaz ya! Çünkü tüm yönleri ile İstanbul'da tekrarlanan seçimin özellikleri farklıdır...
Davutoğlu Elazığlı kardeşlerime ve bütün Türkiye'ye çok kötü bir sınav verdi.
Zaten birinin nikahında iken dul gibi davranmak en büyük ahlaksızlıktır. Namuslu diye ortalıkta dolaşmak müşterisi biten birikeri gibi münafıkça poz vermekten başka bir şey değildir...
