Künye
Menü
Birlik, Beraberlik ve Dayanışma Ruhu! | Havva Koç
Havva Koç

havvakoc.1461@gmail.com

Birlik, Beraberlik ve Dayanışma Ruhu!


İnsanoğlunun toplumsal bir varlık olması kültürel anlamda geliştiğini göstermektedir. Geçmişimize bakarsak insanoğlu bir etkileşim, bir dayanışmanın içinde bütünleştiğini görmekteyiz.
Bu tarifsiz afet sonucunda; insanlar birlik beraberlik içinde olunarak kenetlenmiş, hâlleri, hüzünlü bakışları umut dergâhına karışmış,...
İnsanların iç içe olmaları, güzel örnekleriyle izlenim teşkil ettiklerini bu günlerde görmekteyiz. Gönül bağıyla, sevgiyle, sadakati elden bırakmayan gönül dostları, kendilerini Canan-ı için fedakâr yolda olanların her zaman bir adım önde oldukları milletimiz bakımından hem sevgi timsalini hem de taktirini kendilerinde toplamıştır.
Bu da neyi göstermekte; insanlar sevgisini, şefkatini, yardımseverliğini, hoşnutluğunu davranışlarıyla ön plana çıkarıp gönülleri huzurlu bir gönül rahatlığı bahçesine bırakmıştır.
Manevi duygu, aidiyet duygusu bu olsa gerek. Efendimiz(s.a.v.); bize elçi olarak gönderildi ki; bizi doğru yoldan, dürüstlükten, mütevazilikten, önemlisi de “KUL” olmamızı, aciz olmamızı hatırlatmış.
Gün; birlik ve beraberlik içerisinde olmanın, tek yürek, yekvücut içerisinde olmanın günüdür.
Bugünlerde ülke olarak zor bir süreçten imtihandan geçiyoruz. Hayatının ne getireceğini bilmeden nefes almaktayız.
Milletimiz, tarihinin en büyük doğal afetini yaşadı. İllerimizden de hissedilen deprem, bir çoğumuzda korkuyu, endişeyi, kederi ve hüznü beraberinde getirdi, benliğimizde bir yara bir yumruk bıraktı,..
Kolay olmadığını çok zor olduğunu, felaketin büyük oluşu ve kış şartlarının ağır olması sebebiyle işimizi zor kıldı. Lâkin bu zor zamanlarda; yardımsever ve dayanışmanın, birliğin, beraberliğin sayesinde, millet bakıma her şeyin üstesinden gelmeye hem umudumuzu, azmimizi, kararlı oluşumuzu, bizi biz yapan değerlerimizdir.
Devletimiz planlı ve programlı sayesinde kontrolü elden bırakmadan, milletimizle bütünleşerek afetin ilk saatlerinden itibaren gönüllü kardeşlerimizle maddi ve manevi seferberliğe başlamış adeta dayanışma ve yardımlaşma ruhunu perçin kılmıştır.
Özellikle bulunduğum “ yardım toplanma” merkezlerinde ağırlık genç kardeşlerimize tanık olduk. Her birisi öyle büyük bir kalp taşıyorlar ki fedakâr, cömertliği, iyilik duygularını yansıtmışçasına, koşturuyorlardı. O an hissiyatı yaşadım duygulandım açıkçası.
Şairin dediği gibi;
“Asımın nesli burada” Kim var? diye seslenince, sağına soluna bakmadan fert fert “ben varım “cevap verici, bir gençlik. Allah razı olsun sizlerden!!
Aslında bakıldığında; Anadolu İrfanı, kapılarını zorluklar karşısında el birliği içerisinde birbirlerinin sıkıntılarını sırtlanmış, kalbinde inancı, cehresinde umudu aşılamış. Bu zor günlerde bunu görmekteyiz kâh yaşlı amcamızın emekli maaşını kâh da yaşlı teyzemizin ineğini afetzedelere bağışta bulunması Anadolu’nun hamurunu gördük, işte alicenaplık işte fedakârlık işte dayanışmanın ruhu burada akıyor. Anadolu topraklarında iyiliğin, güzelliğin ve bütünleşmenin ihyasını sundu.

Bizler, inancımızın gereği kaza-kadere inanmış kâdim bir millete sahibiz. Başımıza gelen her tür musibet karşısında kader deyip, birliğe beraberliğe ve inancımıza sarılmışız.
Yaşanan hazin afet sonrasında; dilimizden, gönlümüzden duayı eksik etmedik. Afet sonucunda etkilenen kardeşlerimizin acılarını duygularını hissiyatı bizde hissettik.
Rabbim! Bir daha böyle görünür görünmez doğal afetlerden ve musibetlerden muhafaza eylesin!!! “ Bir elin nesi var, iki elin sesi var” diyerekten
Birlik ve beraberlikten, dayanışma ruhunu perçin kılalım..
 


        YORUMUNUZU PAYLAŞIN