Künye
Menü
27 Mayıs darbesinin acı hatırası! | Berat Tosun
Berat Tosun

berattosun61@hotmail.com

27 Mayıs darbesinin acı hatırası!

Demokrat Parti Kurucularından, 1954 yılında Trabzon İl Başkanı olan Dedem Haci Mahmut Tosun'dan bana yadigar kalan fotoğraf (sol başta il başkanı dedem Mahmut Nedimi Tosun. Ortada Başvekil Adnan Menderes) Bu fotoğraf vesilesi ile 27 Mayıs ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

 

Millet iradesine alçakça ihanet olan ve biri Başbakan olmak üzere üç devlet adamının idam edilmesi ile sonuçlanan 27 Mayıs darbesini farklı bir açıdan ele almaya çalışacağım: İhanet perspektifinden 27 Mayıs.

Bilinmelidir ki, Menderese darbeyi sadece ordu içinde yuvalanan bir grup asker yapmadı. Demokrat Partiyi birlikte kurdukları dost isimlerde yaptı. En yakın arkadaşı Ethem Menderes bunlardan biridir. 

Ethem Menderes'in Savunma Bakanı iken tuttuğu günlükte darbecileri kızdıracak olan ve çoğu iftira içeren notlar mahkemenin eline geçmiş, Menderes duruşmalarda zor duruma düşmüştü.

Adnan Menderes Yassıada duruşmalarının ilk günlerinde yanına gelen Ethem Menderes’e “Bizim siyasette ne işimiz var,Eğer buradan sağ kurtulursam, çiftliğime gideceğim.Çine Çayı kenarındaki söğüt ağaçlarının altında oturacağım.Tövbeler olsun bir daha çiftlikten Aydın’a gelirsem.Oturacağım Çine çayının kenarındaki söğüt ağaçlarının dibine, başımı göğe çevireceğim, söğüt yapraklarının yüzümde dolaşmasının bana getireceği saadetle yetineceğim” demişti. Menderes bu sözleri söylediğinde Ethem’in duruşmalarda sırtından vuracağını bilmiyordu.

Kimdi Ethem Menderes?

Ethem Menderes Adnan Menderes’in eski arkadaşıdır ancak herhangi bir akrabalık bağı yoktur.Varlıklı bir ailenin oğlu olan Adnan Menderes, 20 yaşında yetim kalan arkadaşı Ethem’i maddi manevi korumuş, kollamıştı.Öğrencilikleri, askerlikleri birlikte geçmişti. Adnan Menderes’in siyasete atılması ve 1950 yılında iktidara gelmesi ile çocukluk arkadaşı Ethem’i Bayındırlık, İçişleri ve Milli Savunma Bakanlığına getirmişti. Darbe olduğunda Savunma Bakanı Ethem Menderes idi.

Ethem Menderes görev yaptığı İçişleri ve Savunma Bakanlığı esnasında ordu içinde yuvalanan darbeci çetenin faaliyetlerini gizledi. Darbe hazırlığını fark eden Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun’un Ankara’ya kuvvet kaydırılması fikrine de karşı çıktı. 9 Subay olayı olarak tarihe geçen ve darbe hazırlığında olan subayları  Menderes’e bildirmedi. Daha sonra bu subayları ihbar olan Binbaşı Samet Kuşçu’yu tutuklattırdı.Kalan 8 subayı beraat ettirdi. Bu 8 subay tamamı darbeci idi ve hepsi yönetimi üstlenen Milli Birlik Komitesi üyesi oldu. Ethem Menderes darbecilerin adamı idi, Yassıada Mahkemelerinde (düzmece mahkemede) göstermelik, cüz’i bir ceza aldı. Menderes, Zorlu ve Polatkan idam edildi.

Darbeler Türkiye’yi 10 yıl geriye götürür diye halk arasında genel kabul kabul görmüş bir söz vardır. 27 Mayıs darbesi Türkiye’yi 10 yıl değil 50 yıl geriye götürmüştür desek yeridir. Ya ihanet kaç yıl geriye götürür? O tarihlerde bizden geride olan Güney Kore’nin şimdiki ekonomisi ile ülkemiz kıyaslandığında fark daha iyi anlaşılır. Sebebi darbelerdir ve bu darbelerin içinde en feci olanı 27 Mayıs’tır.

Menderes döneminde Arapça ezan yasağının kaldırılması ve Kars, Ardahan ve Iğdır’ı isteyen Sovyet korkusundan NATO’ya girme arzumuz bunun içinde Kore’ye asker göndermemizi herkes bildiğinden ele almayacağım. Ancak, Kıbrısta yoktan var edilen KKTC devletinin Londra ve Zürih anlaşmalarını imzalayan Menderes hükümetinin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’dur. 1974 Kıbrıs Harekatı bu garantörlük anlaşmalarına göre gerçekleşmiştir. Bugün KKTC’de varlık sebebimiz bu uluslararası anlaşmalardır. Darbeciler usta diplomat ve vatansever devlet adamı Fatin Rüştü Zorlu’ yu da darağacına gönderdi. Darbecilerin Korede “Kunuri Zaferini” kazanan General Tahsin Yazıcı’yı da hapse attığını da ekleyeyim. 

Sadece Ethem Menderes’i yazdım.Menderes’in en yakın diğer arkadaşları da ihanet etti. İhanet olmasa 27 Mayıs yapılamazdı. 15 Temmuz’ da öyle. Menderes, Zorlu ve Polatkan ihanet edenlerce kolaylaştırılan darbe sonunda sureten idam edilmiş olsalar da şehit oldular. Ölmediler, ölümsüzleştiler ve göğe yükseldiler. Duha Suresi 29.ayette zalimler için ifade edilen “Onlar için ne gök, ne yer ağlamadı (herkes helak edilmelerine sevindi) ve onlar(ın azabı da) ertelenmedi” ayetinin zıt anlamı iyi insanların vefatından yer ve gök ehlinin mahzun olduğu ve onlar adına manen istiğfar ettiğini biliriz. Menderesin şehadete erdiği 17 Eylül 1961 saat 13,15 te aniden şiddetli bir gök gürültüsü ve fırtınanın vuku bulduğu menkıbe değildir.Hakikattir.Halen hayatta olanlar anlatır. İsteyen açık kaynaklara da bakabilir. 

27 Mayıs’ın 61.yıldönümünün bir daha tekerrür etmemesi için 15 Temmuz da olduğu gibi sureti haktan görünen ihanetçilere karşı teyakkuzda olmak gerek. Bu vesile ile hepsi ahirete irtihal eden Demokrat Partili tüm vatanseverleri ve dedem Hacı Mahmut Tosun’u (sol başta) rahmetle anıyorum. Allah yüce Milletimizi gizli açık tüm ihanetlerden korusun.


        YORUMUNUZU PAYLAŞIN



Yazarın Diğer Yazıları

Tüm Yazılarını Göster